Direniş Kürdistan’a YAYILIYOR…Amed direnişi selamladı.

Amed direnişi selamladı. Türk Televizyon ve Gazeteleri yayinlamamakla Türk Ordusuna verdikleridestege rağmen direniş Kürdistan’ a yayiliyor. Van Amed, Muş, Cizre, batman, Hakkari, Istanbul….

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, “Erdoğan ve Büyükanıt şunu görsün ki; bu sadece bir açıklama. Kürt halkının tepkisini daha görmediler” dedi. Türk ordusunun Güney Kürdistan’ı işgal harekatına karşı DTP Diyarbakır İl Örgütü’nün Amed’de yaptığı yürüyüşe onbinlerce kişi katıldı. Konukevi’nin önüne kadar yürüyen kitle, Türk ordusunun saldırılarına karşı “Êdî Bes e” dedi. Konukevi’nin önünde konuşma yapan Demokratik Toplum Kongresi Sözcüsü Leyla Zana, “Kimse halkımızın yüreğini karartamaz” dedi. DTP Diyarbakır İl Örgütü’nün Türk ordusunun Federal Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırısını protesto yürüyüşüne onbinlerce kişi katıldı. Bağlar’da bulunan DTP İl binasından Ofis Semti’ne kadar yürüyen binlerce kişi, 15 Şubat gösterileri sırasında Cizre’de panzerin ezdiği Yahya Menekşe’nin dev posterini taşıdı. Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi kadınlar, milletvekilleri, belediye başkanları ile DTP Genel Merkez yöneticileri yürüyüşün ön saflarında yer aldı. Yüzleri puşi ile sarılı gençlerin askeri bir disiplin şeklinde yürümeleri dikkat çekti. Onbinlerce kişinin katıldığı yürüyüşte “Yaşamak için savaşır, barış için ölürüz”, “Kan taciri Adaletsiz Kafirler Partisi AKP”, “Talabani hişyar be, em şivin du paşivi”, “Êdî Bes e” yazılı pankartlarının yanısıra KCK Önderi Abdullah Öcalan’ın posterleri açıldı. Sarı, kırmızı, yeşil puşiler taşındığı eylemde, kitle sık sık, “Katil Erdoğan”, “Kandil’e uzanan eller kırılsın”, “Bijî Serok Apo”, “PKK halktır halk burada”, “Vur gerilla vur Kürdistan’ı kur” sloganlarını attı. Yürüyüşün en dikkat çeken sloganı, “HPG cephede, Büyükanıt nerede” oldu. Bir imamın elindeki Kuran-ı Kerim ile kortej önünde yer alarak AKP’ye tepki göstermesi dikkat çekti. Yürüyüşe çok sayıda ilköğretim ve lise öğrencisi okula gitmeyerek katıldı. 3 kilometre yolu 45 dakikada yürüyen kitle, yürüyüşe katılımların artması ile 30 bini aştı.

Mitinge dönüştü

Ofis Semti’ndeki Konukevi önünde yapılan basın açıklaması miting havasında geçti. Alanda onlarca Demokratik Konfederalizm bayrakları açıldı; anons aracından çalan “Amedê” parçası coşkuyu arttırdı. Çocukları ve kundaktaki bebekleri ile yürüyüşe katılan bazı kadınların ise başlarına sarı, kırmızı, yeşil renkte “Êdî Bes e” yazıları taktığı görüldü. Yine çevrede bulanan direklere ve Ofis alt geçit köprüsüne Demokratik Konfederalizm bayrakları asıldı. Kitle, Konukevi önündeki meydana sığmazken, Batıkent Caddesi adeta insan seline döndü. DTP seçim otobüsünden ilk olarak Nurettin Yılmaz adlı imam elindeki Kuran-ı Kerim havaya kaldırırak “Kürdistan’da kan akıtma Tayyip Erdoğan bu kitaptan utan” dedi. Daha sonra DTP Diyarbakır İl Başkanı Necdet Atalay konuşma yaptı. Atalay, “Savaşa, operasyonlara ve ölümlere artık yeter” dedi. Bu operasyonla evlere yine ateş düşeceğini ifade eden Atalay, Türk medyasına da seslenerek, bu operasyonun bir atari oyunu olmadığını ve reyting uğruna savaş kışkırtıcılığı yapmamalarını istedi. Atalay’ın bu sözleri üzerine kitleden “Satılmış medya” ve “Katil Erdoğan” sloganları yükseldi.

Kürtler tepkilerini daha göstermedi

Atalay’ın ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir söz aldı. Baydemir, Brüksel, Washington, Ankara ve Hewlêr başta olmak üzere Ortadoğu’da siyaset yürüten tüm güçlere şu çağrıda bulundu: “Biz bir belediye başkanı ve milletvekili olarak bir şahsiyet değiliz. Davamız yürüyüşümüz bir halkın varlığı, dili ve kimliği içindir. Kürt halkı kimsenin köyünü başına yıkmadı. Yüzyıldır bu topraklar üzerinde kimseye zulüm etmedi. Bu sorun operasyonlarla çözülmez. Yüreğim ve ciğerim yanıyor. Hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz. Birlikte ve onurlu bir yaşam sürdürmek istiyoruz. Yeter artık.“ Baydemir, “Erdoğan ve Büyükanıt şunu görsün ki; bu sadece bir açıklama. Kürt halkının tepkisini daha görmediler” dedi. Baydemir’in konuşması sık sık “Amed kaledir kale yıkılmaz”, “Katil Erdoğan” sloganları ile kesildi.

Yanlış hesap Amed’den döndü

Baydemir’in ardından “Onurlu ve direngen Amed halkı” diyerek sözlerine başlayan DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş da “Bugün halkımız Erdoğan’a şu mesajı verdi; senin yürüyüşün yükselişin buraya kadar. Yanlış hesap Amed surlarından geri döndü. Bu halk, bu operasyonu durduracak. Sizin önünüzde saygıyla eğiliyorum” dedi. Demirtaş, Erdoğan’ın “siviller zarar görmüyor” açıklamasına ise “Hedef sivil halk değil diyenlere işte halk burada” şeklinde yanıt verdi.

‘Kürtlerin hayalleri karartılmak isteniyor’

Demirtaş’ın ardından konuşan Demokratik Toplum Kongresi Sözcüsü Leyla Zana ise Kürt halkının hayallerinin karartılmak istendiğini söyledi. Operasyonu sert bir dille kınayan Zana, “Sizin umutlarınızı karartmak istiyorlar. Sizin cesur yüreğinizi ve beyninizi karartmak istiyorlar. Ama biz hayır diyoruz. Yaralı yüreğimizle hayır diyoruz. Kimse halkımızın yüreğini karartamaz. Ben titriyorum ama bu titreme korkudan değil. Yeter artık diyoruz. 21. yüzyılda dünya hala Kürtler için barış istemiyor. Kürdistan halkı olarak dün halklarına beşiklik etmişiz. Hiç bir grup, güç, halk inançsız yaşayamaz. Benim halkım da inançsız yaşayamaz. 9 yıldır Kürtler barış, kardeşlik ve eşitlik istediklerini dile getiriyorlar” diye konuştu. Zana’nın konuşması sloganlarla kesildi.

‘Ya ölüm ya özgürlük’

“Biz kimseye saldırmış mıyız?”, “Biz kimsenin hakkını elinden almış mıyız?” sorularına kitlenin hep bir ağızdan, “Hayır” cevabını vermesi üzerine Zana, “Bizden ne istiyorsunuz? Yaşam tek bir şey ile onurludur. Bir kral da kefenle gider, bir çoban da. Ama sadece bir şey kalır, o da şereftir. Biz şerefli bir milletiz. İkiyüzlülüğe, fesada Êdî Bes e diyoruz. Hiç kimsenin bu halk üzerinde hakkı yoktur, ancak bu milletin herkes üzerinde hakkı var. Artık kimse bizi kandırmasın, bizimle oynamasın. Bütün saldırılara karşı Êdî Bes e diyoruz. Ya ölüm ya da onur, ya ölüm ya da özgürlük diyoruz” dedi. Zana’nın bu sözleri üzerine kitle “Amed seninle onurludur” sloganını attı. Leyla Zana, “Kürtlerde bir atasözü var. ‘Çobanın kurt korkusu olsaydı koyun beslemezdi’. Özgür olmayana kadar yaşamı kendimize harama edeceğiz. Sizi bilmem ama ben özgürleşmeyene kadar yaşamı kendime haram ediyorum” dedi. Konuşması sürekli, “Bijî Serop Apo” sloganıyla kesilen Zana daha sonra Demokratik Toplum Kongresi sonuç bildirgesini okudu. Bildirgenin okunmasının ardından kitle, Bağlar’a doğru tekrar yürüyümeye başladı.

Gençler eylemi sürdürdü

Yürüyüş sırasında Gürsel Caddesi üzerinde bulunan ve AKP’lilere ait olan BİM mağazası ile Mustazaf Derneği’ne taş atıldı. Gençler, yürümeye devam ederek Bağlar Çevik Kuvvet Polis Merkezi’ne de saldırdı. Polis ise göstericilere gaz bombaları ile karşılık verdi. Grup ile polis arasında çatışma çıktı. Kitleden kopup 5 Nisan Mahallesi’nde biraraya gelen yaklaşık 500 kişilik başka bir grup da, Öcalan lehine slogan atarak, ateşler yaktı. Grubun eylemi devam ederken panzerler, çevik kuvvet ekipleri ve eli sopalı sivil polisler gençlere saldırdı. Gençler, ara sokaklara dağıldı. Sağlık Ocağı Caddesi’nde de ayrı bir grup, Polis Okulu’na doğru yürüyüş düzenledi. HPG lehine sloganı atan bu gruba da polis saldırdı. Eylemler nedeniyle esnaf kepenk kapatırken, Eğitim ve Halka İlişkileri Geliştirme Derneği’nin (EHİDER) bürosuna taşlı saldırı düzenlendi.

Gazeteciler tartaklandı

Eylemlerin ardından Sakarya, Öğretmenler, Emek ve Girne Caddelerine dağılan polisler, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Polisleri çeken Dicle Haber Ajansı muhabiri Esen Alataş ve Gün TV muhabiri Niyazi Kelekçiler polis tarafından tartaklanarak hakarete uğradı.

DİHA/AMED

Yorum bırakın